DPÜ'nün 'Anne Üniversitesi' projesinde ilk ders verildi

Kütahya Dumlupınar üniversitesi (DPÜ) Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezinin eş güdümünde başlayan ve 'Bilge Anneler Üniversiteyle Buluşuyor' adıyla ikinci kez düzenlenen Anne Üniversitesi projesinde ilk ders Prof. Dr. Kazım Uysal tarafından verildi.

DPÜ'nün 'Anne Üniversitesi' projesinde ilk ders verildi

Kütahya Dumlupınar üniversitesi (DPÜ) Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezinin eş güdümünde başlayan ve “Bilge Anneler Üniversiteyle Buluşuyor” adıyla ikinci kez düzenlenen Anne Üniversitesi projesinde ilk ders Prof. Dr. Kazım Uysal tarafından verildi.

Aile ve Toplum Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Merkezinin, (DPÜ ATHUM) Teknoloji Transfer Ofisince iş birliği içinde hayata geçirdiği, annelerin yaşam döngüsü ve maneviyat, sosyal medya ve bilgi güvenliği, afet yönetimi gibi dersler alacağı projenin ilk dersi Rektör Kazım Uysal, DPÜ ATHUM Müdürü Doç. Dr. Tijen Tülübaş ve proje çerçevesinde eğitim alacak annelerin katılımıyla Rektörlükteki Toplantı Salonu’nda verildi.

Proje çerçevesinde eğitim alacak annelere seslenen Rektör Kazım Uysal, "Kütahya Dumlupınar Üniversitesinin Anne Üniversitesi projesine ev sahipliği yapmasından büyük gurur duyuyor, sizleri üniversitemizde ağırlamaktan dolayı memnun olduğumu belirtmek istiyorum" dedi.

Rektör Uysal,” Üniversitemize hoş geldiniz. Anne Üniversitesi projesinin ikinci grubu olarak sizlerle bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Bugün ilk dersimizi yapıyoruz. Daha önceki Anne Üniversitesi projemiz çok verimli ve güzel oldu. İkinci projemizin de en az ilk projemiz kadar güzel ve verimli geçmesini diliyorum. Büyük bir üniversiteyiz. Sokakta, çarşıda öğrenci yoğunluğundan bunu anlıyorsunuz. Birçok ülkeden öğrencimiz var. Sizler böyle büyük bir üniversitenin öğrencisisiniz. Bu projenin öznesi olan sizler, yani anneler, toplumun temel yapı taşı olan aileyi ayakta tutan kişilersiniz. Milletin huzuru, mutluluğu ve bekası aileye bağlıdır. Aileyi de milleti de ayakta tutan temel direk ise annelerdir. Yani anne, hem ailenin hem de milletin esasıdır, özüdür. Annelik, dünyanın en önemli ve en kutsal işidir. İnsan hayatın şekillenmesinde en büyük emek annelerindir” dedi.

“Bizim kültürümüzde erkek ya da kadın üstünlüğü tartışılamaz”

“Bizim kültürümüzde erkek ya da kadın üstünlüğü tartışılamaz” diyen Kazım Uysal, “Bu tartışma son derece abestir. Bizim medeniyetimizde insanın üstünlüğü insani değerlere göredir. İnsani değeri o kadar yüksek kadınlar vardır ki, binlerce erkeğe değişilmez. Hz. Ayşe’yi, Hz. Fatma’yı, Nene Hatun’u, Kara Fatma’yı, Domaniçli Hayme Ana’yı kime değişebiliriz. Toplumda kadın-erkek, eşitlik-üstünlük gibi tartışmalar vardır. İnsanın üstünlüğü insani değerleri taşımasına göredir. Fiziksel olarak, anatomik olarak, fizyolojik olarak yaratılışımızın farklı olduğunu da kimse inkâr edemez. Bu gerçeği de kabullenmek zorundayız. İnsan, doğaya, fıtrat kanunlarına uymazsa en büyük zararı kendi görür. Bizim kültürümüzde erkek de kadın da kıymetlidir ve önemlidir. Biri birine tercih edilmez. İstenmeyen ve hoş karşılanmayan erkeğin kadınsılaşması ve kadının erkeksileşmesidir. Her iki cinsiyet de fıtratının gereğini yaparsa mutlu olur ve zorlanmaz” dedi.

"Duygu ve düşüncelerimizle hem kendimizi hem de başkasını değiştirebiliriz"

Aile hayatı özelinde verdiği örnekleri aynı zamanda uzmanı olduğu biyoloji bilimi ile bağdaştırarak insanların pozitif düşünmesinin biyolojik anlamda meydana getirdiği değişimler hakkında açıklamalarda bulunan Rektör Uysal,” İnsanoğlu mutlu olmak için yaşar. Hepimiz isteriz ki, mutlu olalım. İnsanı mutluğu da vücut kimyasına ve salgılanan hormonlara bağlıdır. Gelgitler, iniş çıkışlar her insanda vardır. İnsan ne oluyor da mutlu oluyor? Ne oluyor da üzgün oluyor? İşte bunun alt yapısı tamamen kimyadır. Duygu ve düşüncelerimizle niyetlerimizle biz bizi değiştiririz. Kendimizi değiştirdiğimiz gibi başkalarını da değiştiririz. Kendimizi de dünyayı da değiştirmek elimizdedir. Kendimizi de çevremizdekileri de mutlu etmek elimizdedir. Eğer siz gerçekten mutlu olmak istiyorsanız bunun çok basit bir kuralı var: olumlu düşünmek, yani pozitif bakmak. Duygu ve düşünceler insan kimyasını değiştirir. Hormonal denge de sizi mutlu veya mutsuz yapar. Bu konuya insan biyolojisi ve fizyolojisinden farklı örnekler verilebilir. Anneler pozitif psikoloji ile ve olaylara olumlu bakması ile hem kendilerini hem eşlerini hem de çocuklarını ve çevrelerini olumlu yönde değiştirebilir” diye konuştu. Uysal, konuyu biyoloji biliminden farklı örneklerle açıkladı.

Dersin sonunda anneler, Rektöre hem sorular sorma, hem de üniversiteden isteklerini iletme olanağı buldular. Toplam 5 hafta sürecek proje, 30 Kasım günü düzenlenecek son ders ve diploma töreni ile sona erecek.