Ege sahillerinde bırakılan çöpler doğayı kirletiyor

Türkiye'nin önemli turizm beldelerini içinde barındıran Ege Bölgesi'nde, sahillerde bırakılan çöpler, oluşturduğu görüntü kirliliğinin yanı sıra sahillerdeki yaşamların da yok olmasını tehdit ediyor.

Ege sahillerinde bırakılan çöpler doğayı kirletiyor

Türkiye’nin önemli turizm beldelerini içinde barındıran Ege Bölgesi’nde, sahillerde bırakılan çöpler, oluşturduğu görüntü kirliliğinin yanı sıra sahillerdeki yaşamların da yok olmasını tehdit ediyor.

Aydın’ın tarihi ve doğal güzelliklerinin korunması adına önemli çalışmalar yapan Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), Ege kıyılarındaki insan baskısına dikkat çekerek etrafa atılan çöplerin sahilleri tehdit ettiğini belirtti. Artık çevreye atılan çöplerin kanıksandığını ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Yaz aylarında her insanın bir deniz kenarına gidip, yüzmeye, eğlenmeye ve hoşça vakit geçirip dinlemeye ihtiyacı vardır. Bu bütün dünya ülkelerinde de böyledir. Bölgemiz olan Ege kıyıları da doğal ve kültürel açıdan zengin olması nedeniyle hem ülkemizden hem de dünya ülkelerinden gelen tatilciler tarafından büyük rağbet görmektedir. Ancak tüm bu zenginliklerimizi iyi koruyup, dengeli bir şekilde kullanabiliyor muyuz acaba? Kuşadası’nın sınırından başlayıp, Efes Selçuk Pamucak kıyı bölgesinin kuzeyinde bulunan yaklaşık 8 kilometrelik kıyı kumullarını nasıl kullanıyoruz? Bir yandan Küçük Menderes Nehri’nin yukarı havzalardan getirdiği atık su ve katı atık kirliliğinin sorunları artarken, bir yandan da günübirlik ziyaretçilerin baskılarıyla her geçen yıl biraz daha doğal ortamı bozuyoruz. Artık öyle bir hale gelmiş ki, çevreye atılan çöpler sıradanlaşmış, sanki normal bir şeymiş gibi gelişigüzel etrafa atılıyor. Atanlarda, atmayanlarda artık bu görüntüleri kanıksamış vaziyette normal işlevlerini sürdürüyorlar. Hatta çöplerin arasında yemeklerini yemeye devam ediyorlar. Çevrede bu kadar çöp oluşmuşken, ilginç olan 10 metre mesafede bulunan çöp konteynırlarının boş olması. Daha da ilginci, binlerce aracın ve insanın bulunduğu sahilde sabahtan akşama kadar zaman geçiren insanların, genel ihtiyaçları olan tuvaletlerini kumul tepelerinin arasına yapmalarıdır. Yoğun araç baskısı, Pamucak bölgesindeki kumul tepelerini büyük ölçüde yok etmiş, birçok yerde zemin artık sertleşmiş ve hatta kuzey bölgelerinde araçlar kumullara batmasına rağmen hala iç bölgelere gitmeye çalıştıkları, bunun sonucunda da kumul tepelerinin yavaş yavaş yok oldukları gözlenmektedir” dedi.

“Ziyaretçi yönetim planı yapılmalıdır”

Kumul bölgesine girmemesi gereken araçların neredeyse denizin içine girecek şekilde sokulduğunu ifade eden Sürücü; “Belirli kurallar, denetimler ve yaptırımlar olmadığından sahilin hoyratça kullanıldığı görülmektedir. Buradaki çevre sorunları en çok da bölgenin önemli kumul bitkilerini ve deniz canlılarını olumsuz etkilemektedir. Pamucak bölgesi, nesli tehlike altındaki Caretta caretta ve Chelonia mydas gibi deniz kaplumbağaları, Tırtak, Çizgili ve Afalina gibi yunus türlerinin yaşamını en fazla kaybettiği yerlerden biri durumundadır. Denetimsiz ve kontrolsüz olan sahillerin, günübirlik ziyaretçiler tarafından kendi istedikleri şekilde hoyratça kullandıkları görülmektedir. Pamucak sahiline gösterilen bu yoğun talepler, kontrolsüz araç giriş-çıkışları, bilinçsiz ziyaretçi davranışları, çevre kirliliği gibi kumul ekosistemini doğrudan olumsuz etkileyen tehditlerin mutlaka önlenmesi gerekmektedir. Buradaki sorunların çözümünü sadece yerel yönetimlerin çözebilmesi mümkün değildir. Bu bölgenin bir ziyaretçi yönetim planı olmalıdır. Bunun için ilgili tüm kurumlar, akademisyenler ve STK’lar bir araya gelerek çözüm için bir çalışma yapmalıdır” dedi.