EKODOSD'tan Menderes Nehri'ni koruma çağrısı

Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, çevresel ve endüstriyel atıklar sebebiyle gün geçtikçe yok olma sinyalleri verirken DSİ'nin kıyıya çekilerek atıl durumda 'bırakılan yüzer bariyer sistemleri' de yok olmayı hızlandırıyor.

EKODOSD'tan Menderes Nehri'ni koruma çağrısı

Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, çevresel ve endüstriyel atıklar sebebiyle gün geçtikçe yok olma sinyalleri verirken DSİ’nin kıyıya çekilerek atıl durumda ’bırakılan yüzer bariyer sistemleri’ de yok olmayı hızlandırıyor.

Aydın’da tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan Büyük Menderes Nehri, kirliliği ve biriken çöpleri ile gündem olmaya devam ediyor. Geçtiği havzalara bereket getiren ve geçmiş uygarlıklar zamanında mitolojik efsanelere konu olan Büyük Menderes Nehri, doğduğu Afyon’a bağlı Dinar ilçesindeki Suçıkan’dan, denize döküldüğü yer olan Söke’deki Menderes Deltası’nın Kafa bölgesine kadar, üzerinde yapılan birçok köprüye de ev sahipliği yapıyor. Aydın tarımının da can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri çevresel ve endüstriyel atıklar sebebiyle gün geçtikçe yok olma sinyalleri verirken, menfezlerde biriken çöpler ise adeta çöp adaları oluşturdu. Doğduğu yerden bu yana sürüklenen ve havzalarda biriken çöplerin toplanması için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan yüzer bariyer sistemi ise şimdilerde kıyıya çekilerek atıl durumda bırakılırken, Söke Regülatörü’nün kapaklarının açılması ile birlikte biriken çöpler ve hayvan leşleri Ege Denizi ile Bafa Gölü’ne karışacak.

Büyük Menderes Nehri’nde biriken çöplere dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, DSİ’ye ait olan ve kıyıya çekilerek atıl durumda bırakılan yüzer bariyer sisteminin yeniden aktif hale getirilmesi çağrısında bulunarak, Menderes’i tehdit eden çöplerin acil bir şekilde toplanması gerektiğini söyledi.

Bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği, 1988 yılında da Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filminin birçok sahnesinin çekildiği tarihi Sarıkemer taş köprüsü de çöp adacıklarının oluştuğu yerlerden bir tanesi ve şimdilerde çöplerin yaptığı baskı ile yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Büyük Menderes Nehri üzerinde biriken çöp ve hayvan leşlerinin Sarıkemer’deki tarihi taş köprü ve Söke Regülatörü olmak üzere 2 noktada biriktiğini ifade eden EKODOSD Başkanı Sürücü, yetkili ve vatandaşlara seslenerek Menderes Nehri’ni koruma çağrısı yaptı.

“Su götürür” mantığı ile tüm çöplerin nehre bırakıldığını ifade eden Sürücü; “Ülkemizde son yıllarda en fazla kirletilen nehirlerin arasında olan Büyük Menderes Nehri, havzadaki birçok endüstriyel tesislerden ve yerleşim yerlerinden gelen atıklarla sürekli olarak kirletilmektedir. Binlerce yıldır havzadaki biyolojik çeşitliliğe ve bölge insanlarına katkı sağlayan Büyük Menderes Nehri, bir yandan zehir gibi akan sularıyla diğer yandan çağımızın en önemli sorunları arasında olan çöplerle boğuşmaktadır. Üst havzalardan başlayarak tüm yerleşimlerden dereler, çaylar vasıtasıyla menderese taşınan zirai ilaç kutuları, plastik eşya, naylonlar, içecek şişeleri, konserve kutuları, petler gibi atıklar ve domuz, inek, köpek gibi hayvan leşleri ‘Su götürür’ mantığıyla atılarak, alt havzada bulunan 2 noktada toplandığı görülmektedir” dedi.

“DSİ ivedilikle çöpleri toplamalı”

Yüzer bariyer sisteminin aktif edilmesi ve çöplerin acilen toplanması gerektiği konusunda DSİ’ye çağrıda bulunan Sürücü; “Çöplerin biriktiği noktalardan birisi sulama mevsimlerinde kapakları kapatılarak suların kanallara verildiği Söke Regülatörünün önüdür. Sürekli gelen çöpler regülatör önünde giderek büyüyen adacıklar oluşturduğundan, DSİ Bölge Müdürlüğü tarafından yüzer bariyer sistemi tesisi yapılarak çöpler kepçelerle toplanmaktaydı. Ancak yüzer bariyer sistemi şu anda kıyıya çekilmiş durumda olduğundan işlevini yitirmiş ve kıyıda atıl bir şekilde durmaktadır. Çöplerin hepsi regülatör kapaklarında birikmektedir. Sulama sezonunun bitmesiyle birlikte kapaklar açılacak ve toplanan tüm çöpler ve hayvan leşleri Ege Denizi’ne ve kısmen de Bafa Gölü’ne ulaşacaktır. Çöplerin toplandığı diğer nokta ise arkeolojik sit bölgesinde olan Sarıkemer Taş Köprüsü’dür. Köprünün kuzey cephesinde biriken çöpler gün geçtikçe devam eden atıklarla birlikte su yüzeyini tamamen kapamaktadır. Önümüzdeki günlerde pamuk sulamaları başlayacağından, barajlardan verilen sularla birlikte suyun debisi artacak ve su yüzeyinde bulunan atıklar tarihi taş köprüye büyük baskı oluşturarak yıkılmasıyla ilgili risk oluşturacaktır. Hem tarihi taş köprünün zarar görmemesi, hem de Barselona Sözleşmesi (Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi) çerçevesindeki yükümlülüklerimizin yerine getirilmesinde katkıda bulunulması için her iki alanda biriken çöplerin ivedilikle alınması gerekmektedir” dedi.

“Bütüncül yönetim planı yapılmalı”

Menderes’in korunması için doğduğu yerden döküldüğü yere kadar bütüncül olarak bir yönetim planı yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü; “Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan çöplerin biriktiği iki yerden toplanması çok önemli olsa da, asıl önemlisi bu çöplerin suya atılmamasıdır. Çöplerin atılmasını engellemek sadece bir kurumun ve kuruluşun çabasıyla olacak bir iş değildir. Burada tüm kurumların, kuruluşların, yerel yönetimlerin, üniversitelerin, işletmelerin ve sivil toplum örgütlerinin ortak bir işbirliği gerekir. Büyük Menderes Nehri’ndeki su kalitesindeki kimyasal ve ağır metallerle yüklü kirlilik ve su yüzeyinde toplanan katı atık kirliliği giderek daha da büyük sorun oluşturmaktadır. Tüm bu sorunların giderilmesi için, havzanın bütüncül olarak doğduğu yerden döküldüğü yere kadar bir koruma statüsü verilerek yönetim planı yapılmalıdır. Acil çözüm ise her iki alanda biriken çöplerin toplanmasıdır. Yoksa tonlarca ve kamyonlarca biriken çöpler ve hayvan leşleri denize gidecektir. Tüm kurumların sorumluluk içinde bu konuya duyarlılık göstermelerini umuyoruz” dedi.