Kanser tedavisi zatürre riskini artırıyor

Kanser hastalarına uygulanan radyoterapi tedavisi, ilerleyen süreçte hastalar üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor ve zatürre gelişimine sebep oluyor. Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, 'Akciğer ve göğüs bölgesine radyoterapi tedavisi alan hastalarda tedavi sonrası süreçte zatürre oluşumu ile karşılaşabiliyoruz fakat zatürre önlenebilen bir sağlık sorunu, aşı uygulamaları ile zatürrenin şiddetli seyretmesinin önüne geçilebiliyor' dedi.

Kanser tedavisi zatürre riskini artırıyor

Kanser hastalarına uygulanan radyoterapi tedavisi, ilerleyen süreçte hastalar üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor ve zatürre gelişimine sebep oluyor. Medicana International İzmir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, “Akciğer ve göğüs bölgesine radyoterapi tedavisi alan hastalarda tedavi sonrası süreçte zatürre oluşumu ile karşılaşabiliyoruz fakat zatürre önlenebilen bir sağlık sorunu, aşı uygulamaları ile zatürrenin şiddetli seyretmesinin önüne geçilebiliyor” dedi.

Akciğerleri etkileyen, önlenmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olan zatürrenin, 5 yaşından küçük çocuklarda ve 65 yaş üstü kişilerde görülme sıklığı artıyor. Radyoterapi tedavisi gören hastalarda da zatürre gelişiminin sıklıkla görüldüğünü ifade eden Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, “Akciğer ve göğüs bölgesine radyoterapi tedavisi alan hastalarda tedavi sonrası süreçte zatürre oluşumu ile karşılaşabiliyoruz. Özellikle akciğer kanseri için radyasyon gören kişilerin yüzde 5’i ila yüzde 40’ında zatürre (pnömoni) geliştiği bilinmektedir. Bazı hastaların radyasyon tedavileri tamamlandıktan sonraki 4 ila 12 haftalık süreçte zatürre ortaya çıkabiliyor. Zatürre genel olarak bakteriler, virüsler veya mantarlar nedeniyle gelişmekle birlikte beklenmedik nedenlerle de meydana gelebilir” dedi.

Bu belirtiler yaşayan kısa sürede doktora başvurmalı

Radyoterapiye bağlı zatürrenin, radyasyon zatürresi olarak da adlandırıldığını, akciğerlere ve göğüs bölgesine radyasyon alan hastalarda radyasyona bağlı zatürre görülme riskinin arttığını ifade eden Işık, “Semptomlar kronik akciğer hastalarında sıklıkla görülen şikâyetlerle karakterize; kuru öksürük, göğüste doluluk hissi, nefes darlığı ve grip şikayetleri yaygın görülüyor. Radyoterapi sonrası zatürre oluşumu belirtileri yaşayan hastaların mümkün olduğunca kısa sürede göğüs hastalıkları uzmanları ile iletişime geçmeleri önemli” diye belirtti.

Sigara zatürre riskini ikiye katlıyor

Radyoterapide kötü huylu hücrelerin öldürülmesi sırasında sağlıklı hücrelerin de zarar görebildiğini ifade eden Işık, sözlerine şöyle devam etti:

“Radyoterapi sayesinde hastalarımız kötü huylu hücrelerden kurtulabilirken sağlıklı hücrelerinde de kayıplar yaşayabiliyor. Alveolleri ve akciğerlerin hava keselerini açık tutan maddeleri salgılayan hücrelerin zarar görebildiği biliniyor. Solunum yolunun yüzey gerilimini düzenleyen sürfaktan eksikliğine yol açan bu durum solunum güçlüğünü beraberinde getirebiliyor. Bu noktada bilinmesi gereken göğüs bölgesi radyasyona maruz kalan herkeste radyoterapi zatürresinin oluşmayacağı. Yine de belirli risk faktörlerinden bahsedilmesi mümkün. Radyasyon terapisi ile kemoterapiyi eş zamanlı alan, 65 yaş ve üzerinde olan, tümör oluşumları akciğerin alt loblarında bulunan, KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları olan kişilerde radyoterapi sonrası zatürre oluşumu riskinde artış meydana gelebiliyor. Tüm bunlara ek olarak sigara içen kişilerde de riskin belirgin ölçüde arttığı söylenebiliyor”.

Zatürre önlenebilen bir hastalık

Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, 5 yaşından küçük çocuklarda ve 65 yaş üzerindeki yetişkinlerde görülme sıklığı artış gösteren bu akciğer hastalığına karşı farkındalığın yükselmesinin önemli olduğunu belirterek, “Nitekim 12 Kasım Dünya Zatürre Günü etkinlikleri dahilinde zatürre ile ilgili bilginin artması adına çalışmalar yürütülüyor. Zatürre önlenebilen bir sağlık sorunu, aşı uygulamaları ile zatürrenin şiddetli seyretmesinin önüne geçilebiliyor. Sağlıklı beslenme ve hijyen koşullarının yeterliliği hastalığın tehlikeli sonuçlarını azaltılabiliyor” şeklinde konuştu.