Yangına duvar olacaklar

İklim değişikliğinin de etkisiyle orman yangınlarında meydana gelen büyük artış, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ)'ndeki profesörleri harekete geçirdi. İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, yangınların kısa sürede söndürülerek geniş alanlara yayılmasını önlemek amacıyla 150 metreye kadar su püskürtebilen 'yangın duvarı' projesini geliştirdi.

Yangına duvar olacaklar

İklim değişikliğinin de etkisiyle orman yangınlarında meydana gelen büyük artış, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ)’ndeki profesörleri harekete geçirdi. İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar ve İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, yangınların kısa sürede söndürülerek geniş alanlara yayılmasını önlemek amacıyla 150 metreye kadar su püskürtebilen ‘yangın duvarı’ projesini geliştirdi.

Prefabrik yapıda olduğu için kolaylıkla taşınabilen ve hızlıca monte edilebilen yangın duvarları, ormana yakın bölgelerdeki trafo, termik santral ya da yerleşim yerlerinin etrafını saracak. Duvarların üstüne, hızlıca su püskürtme özelliğine sahip pompalar yerleştirilecek. Duvarın çevresine de havuz biçiminde su alanları yapılacak. Muhtemel bir yangında, sıcaklığı ölçen sensörler yardımıyla duvarın içindeki su pompaları anında devreye girecek ve ateşin olduğu bölgeye müdahale edecek. Duvarlar, yangının geniş alanlara yayılmasını engelleyecek, yangına karşı set çekme görevini üstlenecek. Yangın duvarları, 1 dakikada çevresine toplamda yaklaşık 20 ton su boşaltabilecek ve yangının söndürülmesi için ortaya çıkan maliyeti de azaltacak. Pompaların ihtiyaç duyacağı su, duvarların çevresine yapılan su havuzlarından karşılanacak.

İEÜ Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, yangınların iklim değişikliği ve kişisel ihmallerin yanı sıra trafo tesislerinde meydana gelen kısa devre veya kıvılcımlardan çıkabildiğine dikkat çekerek, yangın duvarlarının önemli bir gereksinim haline geldiğini söyledi. Projeye ilişkin detayları paylaşan Prof. Dr. Aşkar, “Projemiz; şalt, trafo, termik santral ve yerleşim alanlarının orman yangınlarından korunmasını sağlayacak. Yangın duvarları, hem mevcut tesislere hem de yeni yapılacak tesis veya yerleşim bölgelerine uygulanabilecek. Projeyi ön plana çıkaran en önemli unsur, prefabrik beton kolonlar üzerine yerleştirilecek su püskürtme pompaları. Bu pompalar, ihtiyaç duydukları suyu, duvarın önünde yer alacak havuzlardan karşılayacak. Bu havuzlar, aynı zamanda tesisleri ya da yerleşim alanlarını yangından koruyan bir hendek görevi üstlenecek” dedi.

100 kilometre rüzgar hızına dayanıklı

Prof. Dr. Aşkar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yangın duvarlarının üzerine sıcaklık ölçer yerleştirilecek. Yangın havuzlarındaki su haznesi de hortumlar aracılığıyla püskürtme nozullarına ve püskürtme pompalarına bağlanacak. Sıcaklığı ölçen sensör, sıcaklık değerlerinde ani bir değişim olması durumunda sinyal gönderecek ve su pompaları çalışmaya başlayacak. Bu sistem, yangını erkenden söndürmeye yeterli ve her yere monte edilebilecek bir sistem. 100 kilometrelik rüzgar hızına dayanıklı bir şekilde hazırlanacak prefabrik beton duvarlar, tamamen yerli kaynaklardan üretilebildiği için dışa bağımlılık da söz konusu olmayacak.”

Patent başvurusu yapıldı

İEÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kozanoğlu, yangınla mücadelede önemli bir avantaj sağlayacak projenin patentini almak için Türkiye Patent Enstitüsüne başvurduklarını, kısa sürede sürecin tamamlanacağını ifade etti.

Proje üzerinde titizlikle çalıştıklarını, maliyet hesabından temel dizayn ve deprem analizine kadar tüm detayların düşünüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kozanoğlu, “Son dönemde sıklıkla meydana gelen yangınlar, hepimize büyük üzüntü yaşattı. Maalesef, küresel ısınma ve hepimizin yaşamını etkileyen iklim değişiklikleri, önümüzdeki yıllar için de ormanlarımızı tehdit ediyor. Bu nedenle şimdiden önlemleri almamız, ormanlarımızı yangından nasıl koruyacağımıza odaklanmamız gerekiyor. Rektörümüzle birlikte hazırladığımız proje, tam da bu düşüncelerle olgunlaştı. Projemiz, aynı zamanda bir şehir mobilyası özelliğinde. Bağımsız üretim ve montaj imkanı olması sayesinde, ciddi bir istihdam oluşturma fırsatı da doğuruyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kozanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Prefabrik duvarlar, arazinin topografyasına uygun, esnek tasarım imkanı sağlıyor. Örneğin; arazi eğimi ve ağaç yüksekliği gibi değişen faktörlere göre üretim yapmak mümkün. Rüzgarın yanı sıra muhtemel bir depreme karşı da oldukça dayanıklı. Dünya genelinde, yangın söndürmek için daha çok helikopter veya uçak aracılığıyla havadan mücadele yöntemi kullanılıyor. Elbette bu da etkili ama yeterli değil. Bizim önerdiğimiz projeyle 1 dakikada yaklaşık 20 ton su boşaltmak mümkün. Ancak bunu helikopterde yapamazsınız. Projenin sağladığı avantajları dikkate aldığınızda, oldukça uygulanabilir olduğu görülüyor.”